Özellikle 1999 yılında yaşanan üzücü iki büyük depremin ardından, en çok tartışılan şey
İstanbul’un taşıdığı tehlike potansiyeliydi. Bu konuda hem kısa vadede hem de
uzun vadede ciddi adımlar atıldı. Kentsel dönüşüm projeleri de bu
adımların en önemli kısımlarından biridir. Hem çevresel etkisi hem de deprem
riskine karşı yeniden yapılandırma, sağlamlaştırma ve hatta gerekirse yeniden
inşa etme çalışmaları çerçevesinde önemli kararlar alındı ve uygulamaya
koyuldu.
Bu anlamda aklınıza şu gelebilir:
“Yaşadığım yer küçük bir yerleşim birimi, böyle bir riskle karşı karşıyaysam ne
yapmam gerekir?”
Yaşadığınız yerin küçüklüğü veya
büyüklüğü hiç önemli değil; Türkiye’nin pek çok yerinde Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı tarafından lisans verilmiş kurumlar mevcut. Bu kurumlara giderek deprem
risk raporu almak gerekmekte. Bina deprem riskli çıkarsa işte o zaman
süreç başlar. Bu konuda yola çıktığınız kentsel dönüşm firması da sizi
yönlendirecektir.
Binanın yeniden yapılmasına karar
verilmiş ise, inşaat firması ile yapılacak anlaşmaya göre isterseniz arsa
payından verilebilir, isterseniz de kentsel dönüşüm kredisi alınabilir. Kentsel dönüşüm kredisi
bakanlık destekli olduğu için %0.40 gibi çok düşük faizle verilmektedir. Ve
vadeleri 120 aya kadar uzayabilmektedir.
gayet faydalı bir yazı olmuş sevgili öznur.biz baktırdık binada sorun yok şükür ama fay hatta üstündeymişiz:(
YanıtlaSilRabbim deprem felaketinden hepimizi korusun ama önlem almakta fayda var tabiki...
YanıtlaSil